Divan Edebiyatında Yüz Okuma Sanatı ve Kıyafetnameler
Dış görünüşü, göz, saç rengini inceleyerek insanların huylarına dair çıkarımlar yapan bilim Osmanlı'da "İlmü'l Kıyafet'ül Beşer" ve "İlmü'l Feraset" ismiyle anılır. Öte yandan, dış görünüşün iç dünyayı yansıtacağı fikri, Divan edebiyatında "kıyafetname" denilen metinlerin hazırlanmasına yol açmıştır. 15. yy.'da yaşayan Akşemsettin'in küçük oğlu Hamdullah Hamdi'nin Kıyafetname'si bu eserlerin en bilinenidir. 18. yy. ozanı İbrahim Hakkı'nın Marifetname'si ise oldukça meşhur bir başka kıyafetnamedir.
Kıyafetnameler, kumral, siyah saçları, siyah gözleri över. Bu özelliklere sahip kişilere akıllılık, sabır, zeka gibi nitelikler yakıştırır. Küçük başı akıl azlığına, büyük başı zekiliğe, uzun dili budalalığa işaret gösterir. Parmaklar, dişler, burun, dil, dudaklar, tırnaklar, kulaklar, benler, saçlar, hatta tüyler, renk, şekil, incelik ve kalınlık bakımından anlamlandırılır. Kıyafetnamelere göre güzellik öğesi sayılacak pek çok özellik ise sakıncalar taşır. İri dalgalı saç inatçılık, kıvırcık olan saç da koyun gibi bir bağlılığa işarettir. Ucu kalkık burun hayalcilik ve gurur göstergesidir.
Kıyafetnamelerin söylediğine göre benler bile büyüklükleri, bulundukları yere göre birçok karakter özelliğine ipucu olurlar. Mesela sağ şakaktaki et beni, kararsızlığı; alnın sağ yanındaki ben, güçlü bir belleği ve hızlı kavrayışı, uzun ömrü; alnın solundaki ben, dengeliliği; iki kaş arasında sağda ben, aşka düşkünlüğü, hoşsohbetliliği, iyi bir geleceği; iki kaş arasında solda ben, mantıkla iş görmeyi, duygululuğu; göz kapağındaki ben, hassas bir mizacı; gözün alt kapağındaki ben, meraklı ve kuruntulu bir yaradılışı gösterir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder